ARAŞTIRMA YAZISI | Bölüm I – Naci KAPTAN
BM’ye üye olan ülkeler, daha iyi bir Dünya, daha sağlıklı, mutlu insanlar ve yaşanabilir bir çevre, için bir araya gelerek, aşağıda özetini verdiğim SÜRDÜREBİLİR KALKINMA HEDEFLERİ (BM ve TÜRKİYE 2030 SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA HEDEFLERİ “İstediğimiz Gelecek” (The Future We Want) için, BM Genel Kurulu nezdindeki tüm üyeler, ortak bir karar çıkarttılar ve 2015 yılından itibaren ise bu amaçla BM nezdinde ve ülke ve bölge kapsamında çalışmalara başlanmıştır.
‘Sürdürülebilir Kalkınma’ kavramı ise ilk kez, 1987 yılında Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu’nca hazırlanan Brundtland Raporu’nda “Bugünün gereksinimlerini, gelecek kuşakların gereksinimlerini karşılama yeteneğinden ödün vermeden karşılayan kalkınma” olarak tanımlanmıştır.*1*
2030’da Daha İyi Bir Dünya İçin
BM’nin 2030 hedefleri doğrultusunda sürdürülebilir kalkınma programıyla, dünyada yoksullukla mücadele edilecek. Ekonomik büyüme sağlanacak, eğitim, sağlık, sosyal koruma ve işsizlik gibi bir çok sosyal ihtiyaç karşılanacak. Kadın şiddeti azaltılacak. Kız ve erkek öğrencilere eşitlik ve daha kaliteli eğitim sistemi getirilecek. Bebek ölümleri azaltılacak. Toplu taşımacılık ve kaliteli konut sağlanacak. Gelir eşitsizliği düzeltilecek. Az gelişmiş ülkelerde ekonomik büyüme hızı yüzde 7 olarak hedeflenecek. İklim değişikliği ile mücadele edilecek, çevre korunacak. Sürdürülebilir kalkınma hedefleri dünyada insanlar ve ülkeler arasındaki eşitsizliklerin ortadan kaldırılması için altyapı, enerji, tüketim, okyanusların korunması ve sanayileşmeyi de içeriyor.
BM’nin yeni hedeflerinin, zengin, yoksul ya da orta gelirli olsun tüm ülkelerde herkesi kapsıyor olması, sürdürülebilir kalkınma gündeminin daha önce görülmemiş bir özellik taşıdığını gösteriyor.
Milenyum Hedeflerinin Devamı
Birleşmiş Milletler’in 2000 yılında başlattığı (Millennium Development Goals) ‘Milenyum Hedeflerinin’ ikinci varılacak istasyon ve aşaması çerçevesinde
devamı olarak kabul edilen 2030 hedefleri, 17 ana hedef ile 17 ana-hedefin açılımı da olmak üzere toplam 169 alt hedefi teşkil ediyor. BM üyesi ülkeler, Eylül 2015’te, BM Yıllık Genel Kurulu’nda söz konusu bu hedefler üzerinde anlaşmışlardı. Böylece uluslararası toplum ve ulusal hükümetlerin önümüzdeki 15 yıl içinde insanlığın ortak refahının sağlanması için belirlenen eylem planın da hayata geçirilmeye yönelik çalışma ve programlar da, 2015 yılının son çeyreğinden itibaren, tanımlanmış ve onaylanmış 2030 Küresel Kalkınma Hedefleri üzerinde çalışmalara başlanmıştır.
193 Ülke Kabul Etti
BM’ye üye 193 üye ülke tarafından kabul edilen “Dünyamızı Dönüştürmek: 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi” başlıklı anlaşma, bir bildiri, 17 sürdürülebilir kalkınma hedefi ve uygulama, yenilenen küresel ortaklık yapısı ve izleme konularını içeren 169 alt başlıktan oluşuyor. Sürdürülebilir kalkınma gündemi 2002 Dünya Zirvesi, 2010 Binyıl Kalkınma Hedefleri Zirvesi ve 2012 Rio Konferansı çıktıları ile dünyanın dört bir yanındaki insanların katkıları sonucu belirlendi. *2*
***
Kalkınma için evrensel bir çerçeve ortaya koyan, BM Binyıl Zirvesi’nde hükümetler tarafından 2000 yılında kabul edilen ve 2015 yılını hedefleyen Binyıl Bildirisi ve Binyıl Kalkınma Hedefleri, ortak geleceğimiz için gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelerle birlikte işbirliği içinde çalışmasını sağlayan bir araç olarak kabul edilmektedir. Binyıl Kalkınma Hedeflerinde çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması kapsamında, sürdürülebilir kalkınma ilkelerinin ulusal politika ve programlarla uyumlaştırılması ve çevresel kaynaklarda yaşanan kayıpların tersine çevrilmesi, biyolojik çeşitlilik kaybının azaltılması, sağlıklı içme suyuna sürdürülebilir biçimde ulaşamayan nüfusun yarı yarıya azaltılması hususları yeralmıştır.
1972 senesinde başlayan bu çalışmalar 20-22 Haziran 2012’de Rio de Janerio’da BM Sürdürülebilir Kalkınma Konferansında sonuç belgesine bağlandı 3-14 Haziran 1992 tarihlerinde Rio de Janerio’da yapılan BM Çevre ve Kalkınma Konferansı (Rio Konferansı), ulusların, çevreye duyarlı yönetim şekilleri benimsemelerine yönelik bir dizi ilkenin kabulü açısından önemli bir adım olmuştur. Bu çerçevede başta bir eylem planı olan Gündem 21’in yanı sıra Rio Bildirisi ile Orman Prensipleri de kabul edildi.
Binyıl Kalkınma Hedefleri’nin devamı niteliğinde, Eylül 2015’te New York’ta, 17 hedef ve 169 alt hedef olarak “Gündem 2030: BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH)” kabul edilmiştir.
Görülüyor ki insanoğlu yaşam alanlarını bozmakta, ormanları yok etmekte, ağaçları kesmekte, su kaynaklarını ve soluduğumuz havayı dahi kirletmektedir. Bunların farkına varan bilim adamları öncülüğünde ve BM çatısı altında yapılan çalışmalar sonucunda bir dizi kararlar alındı .
Sürdürülebilir Kalkınma
5 – 16 Haziran 1972 tarihlerinde Stockholm’de gerçekleştirilen BM İnsan Çevresi Konferansında (Stockholm Konferansı), sosyo-ekonomik yapıları ve gelişme düzeyleri farklı olan birçok ülke, “çevre” konusunda ilk defa bir araya gelmiştir. Konferans sonunda, Birleşmiş Milletler İnsan Çevresi Bildirisi kabul edilmiştir.
3-14 Haziran 1992 tarihlerinde Rio de Janerio’da yapılan BM Çevre ve Kalkınma Konferansı (Rio Konferansı), ulusların, çevreye duyarlı yönetim şekilleri benimsemelerine yönelik bir dizi ilkenin kabulü açısından önemli bir adım olmuştur. Bu çerçevede başta bir eylem planı olan Gündem 21’in yanı sıra Rio Bildirisi ile Orman Prensipleri de kabul edilmiştir. Ayrıca, Konferans sırasında, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ile Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi imzaya açılmıştır. Rio Konferansı’nda alınan kararlar doğrultusunda hazırlanan BM Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi ise 1994 yılında imzaya açılmıştır.
Rio Konferansı’nda ortaya çıkan sonuçların takibi ve ülkelerin ve ilgili paydaşların Binyıl Kalkınma Hedeflerine ulaşma çabalarının uyumlu hale getirilebilmesi için 26 Ağustos-4 Eylül 2002 tarihleri arasında Johannesburg’da “Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi” gerçekleştirilmiştir
Bu çabaların bir devamı olarak, 1992 Rio konferansından 20 yıl sonra, 20-22 Haziran 2012’de Rio de Janerio’da BM Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı (Rio+20) düzenlenmiştir. Rio+20 Zirvesi sonucunda “İstediğimiz Gelecek” (The Future We Want) isimli, kalkınma için yol haritası niteliğinde bir sonuç belgesi kabul edilmiştir.
2030 yılı Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile yeni bir küresel kalkınma çerçevesi çizerek sürdürülebilir şehirler, iklim değişikliği, kuraklıkla mücadele, biyoçeşitliliğin korunması gibi çevre konuları sürdürülebilir kalkınma gündemine alınmıştır. Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinde yer alan hedefler *1*
SKH 5: Toplumsal cinsiyet eşitliği
SKH 6: Temiz su ve Sıhhi koşullar
SKH 7: Erişilebilir ve temiz enerji
SKH 8: İnsana yaraşır iş ve Ekonomik büyüme
SKH 9: Sanayi, yenilikçilik ve altyapı
SKH 10: Eşitsizliklerin azaltılması
SKH 11: Sürdürebilir şehir ve yaşam alanları
SKH 12: Sorumlu tüketim ve Üretim
SKH 13: İklim değişikliği ve etkileriyle mücadele için acilen eyleme geçilmesi
SKH 14: Okyanuslar, denizler ve su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımını
SKH 15: Kara ekosistemlerinin korunması, iyileştirilmesi ve sürdürülebilir kullanımının teşvik edilmesi, sürdürülebilir orman yönetimi, çölleşmeyle mücadele, arazi bozulumunun durdurulmasını ve geriye çevrilmesini ile biyolojik çeşitlilik kaybının durdurulmasını öngörmektedir.
SKH 17: Hedefler için ortaklıklar
Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ancak küresel ortaklık ve işbirliği için güçlü taahhüt ile gerçekleştirilebilir. Gelişmiş ülkelerin sağladığı resmi kalkınma yardımları 2000 ile 2014 arasında %66 oranında artmış olmakla birlikte, çatışmalar veya doğal afetlerin yarattığı insani krizler nedeniyle mali kaynak ve yardım talepleri artmaya devam ediyor. Ayrıca birçok ülke de büyüme ve ticareti teşvik etmek için Resmi Kalkınma Yardımlarına ihtiyaç duyuyor.
Dünyamız günümüzde, tüm zamanlardan daha fazla birbiriyle bağlantılı hale gelmiştir. Teknoloji ve bilgi birikimine erişimin artırılması, fikirleri paylaşma ve yeniliği desteklemede önemli bir yöntemdir. Gelişmekte olan ülkelerin borçlarını yönetmelerine yardım edecek politikaların koordine edilmesi ve en az gelişmiş ülkelere yatırımların teşvik edilmesi, sürdürülebilir büyüme ve kalkınmanın başarılmasında hayati önem taşıyor.
Hedefler, tüm hedefleri başarmak üzere ulusal planları desteklemek suretiyle Kuzey-Güney ve Güney-Güney işbirliğini artırma amacını güdüyor. Uluslararası ticaretin geliştirilmesi ve gelişmekte olan ülkelerin ihracatını artırmalarına destek verilmesi, adil ve açık, herkesin yararına olan, evrensel kurallara dayalı ve hakkaniyetli bir ticaret sistemini oluşturmanın unsurlarıdır.
Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ilişkin kaydedilen ilerlemeleri içeren rapor, her yıl, BM Genel Sekreteri tarafından yayımlanmaktadır. Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin kabul edilmesinden sonra yapılan ilk toplantı olan Temmuz 2016’da New York’ta düzenlenen BM Sürdürülebilir Kalkınma Yüksek Düzeyli Siyasi Forumu’nda 22 ülke ile birlikte ülkemiz de SKH’lere ilişkin ilerlemeyi gösteren Gönüllü Ulusal Raporunu sunmuştur. *3*
***
Yukarıda paylaşmış olduğum ve BM’ye üye olan 193 ülke tarafından imzalanmış DAHA İYİ VE HAKÇA YAŞANABİLİR, TEMİZ bir dünya için imza altına alınmış olan kararların ne kadar uygulandığı ise soruşturmaya açıktır. Bunun temel nedeni ise küresel emperyalizm ve uluslararası büyük silah üreticileridir. Küresel düzenin temel amacı, BM’nin YAŞANASI TEMİZ BİR DÜNYA HEDEFLERİ yerine özellikle az gelişmiş veya geri kalmış ülkelerin coğrafyalarında savaşlar çıkartarak silah satmaktır.
KÜRESEL DÜZENİN SİLAH ÜRETİCİLERİ
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) dünyanın en büyük 100 silah üreticisini listeledi. 100 firmanın toplamda üretim maliyetleri baz alınarak 400 milyar dolar değerinde silah sattığı ortaya çıktı. İşte silah satışlarından en fazla gelir elde eden dünyanın en büyük 20 silah üreticisi…
Dünya genelindeki artan terör tehdidi ve bölgesel çatışmalar silah satışlarına da yansıdı. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI), silah pazarının en iyi müşteri ve ihracatçı ülkelerini açıkladı.
Diğer yandan dünya genelinde terör tehdidi nedeniyle güvensizlik artıyor. Dünya çapındaki gerginlik silah satışlarına da yansıyor. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) açıkladığı son veriler de bu gelişmeyi doğruluyor. Dünya genelindeki silah satışlarını 5 yıllık dönemler halinde inceleyen SIPRI, son 5 yıl içinde silah ihracatında yüzde 14’lük artış kaydedildiğini bildirdi.
Meksika’nın silah ihracatı üç kat arttı
Meksika’nın ağır silah ithalatı 2006 – 2010 yılları arasındaki döneme kıyasla üç kattan fazla arttı. Bunda, son 10 yılda 100 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği uyuşturucu savaşı etkili oldu. Meksika’nın özellikle hafif zırhlı araçlara yatırım yaptığını belirten uzman Pieter D. Wezeman (SIPRI), “Bunlar makineli tüfek saldırılarına karşı koruyor ancak füze atışlarına karşı savunmasız” diyor.
Afrika’da yoksulluk silahlanma yarışını önlüyor
Afrika’nın silah ithalatının yarısından fazlasını tek başlarına Fas ve Cezayir gerçekleştiriyor. SIPRI uzmanı Wezeman, karşılıklı güvensizlik nedeniyle iki ülkenin silahlanma yarışına girdiğini belirtiyor. Sahra Altı ülkeler, satın alma güçlerinin düşük olması nedeniyle ağır silah piyasası açısından önemsiz bir piyasa olarak görülüyor. Bu olguyu bir sorun olarak kabul eden Wezeman, barış misyonlarında yer alan Afrika ülkelerinin askerlerini yeterince donatmadığını söylüyor. Ya da BM barış misyonlarının gerektirdiği silahlar yerine rejimlere prestij sağlayacak silahlar satın alınıyor. *4*
2015’te Amerika Birleşik Devletleri’nden dünyaya yapılan silah satışlarının ortalama tahmini 46,6 milyar ABD doları. Bu satışın büyük bölümü şu anda dört savaşın eşzamanlı olarak sürmekte olduğu ve askeri harcamaların tüm zamanların en yüksek düzeyinde bulunduğu Ortadoğu’ya. ABD’nin 2015’deki küresel silah satışları gelirinin kesin rakamını 46,6 milyar dolar olarak kabul edilirse, bu 2014 yılındaki 12,4 milyar dolar ve 2013 yılındaki 18,8 milyar dolara göre önemli bir artış demektir. Araştırma şirketi İngiliz Savunma Enstitüsü (IHS) dünya üzerinde silah alımına en çok para harcayan ülkenin Suudi Arabistan olduğunu belirtti. Silah harcamasına en çok para harcayan 10 ülkeden 5’inin de Ortadoğu ülkesi olduğu belirtildi.*5*
Görünen odur ki silah ticaretine ayrılan para, BM’nin kabul ettiği 2030 İSTEDİĞİMİZ GELECEK projesi için kullanılması gereken paradan çok daha fazladır ve özellikle yoksul ve az gelişmiş ülkelerin coğrafyalarında planlı çıkartılan savaşlar nedeniyle adı geçen ülkeler ekonomik kaynaklarını BM 2030 hedeflerine ayıramamakta ve silah almak zorunda bırakılmaktadır.
Naci Kaptan | 31 Mart 2018
Bölüm I / Devam edecek
KAYNAKLAR
*1* https://www.amerikaninsesi
com/a/bm-nin-hedefi-daha-iyi-bir-dunya/2976795.html
*2* http://www.mfa.gov.tr/surdurulebilir-kalkinma.tr.mfa
org/content/turkey/tr/home/sustainable-development-goals.html
*4* http://www.dw.com/tr/dünya-silah-pazarının-en-iyi-müşterileri/a-19064789
*5* https://www.sabah.com.tr/galeri/dunya/iste-en-cok-silah-alan-ve-satan-ulkeler
Posted on 1 April 2018.
Turkish Library Museum is under the umbrella of The Light Millennium Organization, which is officially formed based in New York in 2001. NGO Associated with the United Nations Department of Public Information since 2005.
https://turkishlibrary.us | http://www.lightmillennium.org