ADNAN ÇAKMAKÇIOĞLU’NUN 98. DOĞUM GÜNÜNE İTHAFEN…
Yazan: Ferda BÜYÜKKOYUNCU
Adnan Çakmakçıoğlu ile ilk tanışmam bir yayıncı dostumun kendisini benimle tanıştırmak istemesiyle oldu. O zamanlar Ankara’dan İstanbul’a yeni taşınmışlardı sanırım. Ankara’da kitaplarının yayınlandığı yayınevinin dışında, İstanbul’da da kitapları için farklı bir yayıneviyle çalışmak istiyordu.
Bizi tanıştıran dostum, Adnan ağabeyin diğer yayınevinden çıkan kitaplarını o güne kadar çokça satmış; kendisini o sebeple iyi tanıyan, kitap dağıtımı ile yayıncılığı bir arada devam ettiren bir büyüğümüzdü. Adnan Bey’in birikiminin ve hazırladığı dosyaların hem yayınevimiz hem de Türk çocuk yazını için çok yararlı olacağını tavsiye etmişti.
Böyle başladı tanışıklığımız Adnan ağabeyle.
Bize verebileceği dosyaları görmek istediğimde çantasından her şeyiyle elde yapılmış kitaplarının maketlerini çıkardı. Şaşırdım, çünkü bize zaten bitmiş bir kitap sunuyordu. Bu o dönemlerde pek de alışık olmadığımız bir titizlik ve iş severlikti.
Adnan ağabey her kitabını daktiloda yazar, kitap maketinin sayfalarına yapıştırır, resim olması gereken yerleri kendi çizgisiyle yayınevi ve çizere rehber olsun diye resimler ve hatta renkliyse boyar, elde ciltler, “Buyurun, buradan yapın,” diyerek kitabını her şeyiyle hazır halde bize sunardı.
“Sayın Adnan Çakmakçıoğlu” diye başlayıp “Adnan ağabeyim” olmuş bir büyüğümdü o. Yaşama veda ettiği yıla kadar son derece sevgi dolu ve samimi bir ilişkimiz oldu. Kısa ama Türk çocuk ve gençlik edebiyatı adına birçok ilke imza attığımız bir dostluktu bu.
Onunla tanışıklığımız hem yayınevimiz hem de Türk çocuk edebiyatı açısından dönüm noktasıdır. Amerika’da aldığı eğitimler, yazma becerisi, engin görüşü ve paylaşımcı kişiliği bizi bambaşka bir yayın anlayışına sürükledi.
O güne dek ders, yardımcı ders ve anonim çocuk kitapları yapan bir yayıneviydik. Çocuk edebiyatı diye bir kavramın olmadığı, birçok yazarın bu kavramı kabul etmeyip “Öyle bir şey yoktur, sadece çocuklar için yazılmış kitaplar vardır,” dediği, türe yönelik üreten yazar sayısının iki elin parmaklarını geçmediği yıllardı.
ADNAN ÇAKMAKÇIOĞLU İÇİN ÜRETMEK, YAZMAK, ONUN İÇİN NEFES ALMAK GİBİYDİ…
Adnan ağabeyin onlarca kitabını yayınladık. Her yeni kitabıyla bize başka bir kulvar açtı. Çok üretken bir yazardı. Biz tüm eserlerini yayınlamaya yetişemeyince, İstanbul’daki birkaç farklı yayınevinde de kitaplarını yayımlattı.
Üretmek, yazmak onun için nefes almak gibiydi. Sürekli yeni bir şeyler, fikirler üretme çabası içindeydi.
Bir gün bana şöyle demişti:
“Yok sayılmasına rağmen dünyada çocuk ve gençlik edebiyatı diye bir alan vardır. Bu alanda üreten yazar sayısı 5-10 kişiyi geçmez. Bizden sonra da yazacak kişiler olmalı. Bu amaçla, bu alanda yazabilen kişileri ortaya çıkarmalı, yüreklendirip yazmalarını sağlamalıyız. Var mısın, böyle bir yarışma düzenleyelim? Ben tüm organizasyonunu yaparım, siz de yayınevi olarak bu yarışmanın sahibi olun ve öncü olup devam ettirin.”
İşte Türk çocuk ve gençlik edebiyatında günümüzde de eserler üreten onlarca yazarın yıllar boyunca katıldığı edebiyat yarışmalarımızı başlatan bu cümlelerdi. “Serüveni başlatan kişi öngörüsü yüksek bir dava insanıydı,” denebilir yani.
Adnan ağabey çocuk edebiyatı alanındaki tüm deneyimlerini birleştirip çok kısa sürede yarışma şartnamemizi, yarışmanın alanını ve jüri üyelerini oluşturmayı başardı. Yıl 1995’ti. Çocuk kitapları alanındaki son ödül 27 yıl önce, Yunus Nadi Ödülleri kapsamında verilmişti. Biz tam 27 yıl sonra ilk ulusal Bu Yayınevi Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Yarışması’nı düzenledik.
Seçici kurul şu usta isimlerden oluşmaktaydı: Adnan Çakmakçıoğlu, Gülten Dayıoğlu, Gülçin Alpöge, Fatih Erdoğan, Turan Yüksel, Ziyaettin Büyükkoyuncu.
İlk seçici kurulda çok ilginç bir buluşma da oldu: Yıllar önce Millî Eğitim Bakanlığı Basılı Eğitim Malzemeleri Genel Müdürlüğü görevini yürüttüğü bir dönemde yine benzer bir amaçla öğretmenler arasında düzenlenmiş bir yarışmada ilk kitabı “Fadiş” ile yarışmaya katılıp ödül alan Gülten Dayıoğlu ile ona ödülünü takdim eden Adnan Çakmakçıoğlu bu yarışmanın seçici kurulunda buluşmuşlardı.
İlk buluşma sahnesi dün gibi hatırımda: Gülten Dayıoğlu, “Hocam, elinizi öpeyim,” diyerek, büyük bir kadirşinaslıkla Adnan ağabeyin elini öpmüştü, diğer jüri üyeleri yanında.
Bu ilk yarışmada ve sonrasında devam eden yarışmalarda ödül alan kitapların yazarları bugün Türk çocuk edebiyatında çok değerli eserler veren ve çok saygın yerlere ulaşan kişiler olmuşlardır.
TÜRK ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI’NIN FİTİLİNİ ATEŞLEDİ…
O yıllarda varlığı tartışılan çocuk ve gençlik edebiyatı, Adnan Çakmakçıoğlu’nun fitilini ateşlediği, Bu Yayınevi’nin onun mirasını devam ettirdiği, türe değerli katkılar sağlayan diğer yayınevlerinin de ilerleyen yıllarda alana kazandırdıkları yazarlar ve kitaplarla artık varlığı tartışılan değil, yurtiçi ve yurtdışında çok başarılı bir çizgiye ulaşmış Türk Çocuk ve Gençlik Edebiyatı haline gelmeyi başarmıştı.
Adnan ağabeyi 98. doğum yıldönümü olan 27 Mayıs‘a ithafen, Türk eğitimine ve kültürüne, Türk çocuklarına ve Türk Çocuk ve Gençlik Edebiyatına emeği ve katkıları için ve de bize sunduğu benzersiz dostluğu için şükran ve minnetle anıyorum.
– Ferda Büyükkoyuncu
Bu Yayınevi, Genel Yayın Yönetmeni
_ . _
Sosyal Medya: @lightmillennium #lightmillennium
LinkedIn @The Light Millennium @turkishlibrarymuseum #TurkishLibraryMuseum
The US Turkish & Library Museum (TLM) web sitesi, The Light Millennium kuruluşu bünyesindedir (2001, New York). Bu sitede ki yayınlar, etkinlik ve bülten içerikli yayınlar hariç, yazılı izin alınmadan kopyalanamaz-çoğaltılamaz. Teşekkür ediyoruz. TLM.