Congratulation Letter by Betul Nelson #English #Turkish #German
13th November 2020
Dear Professor Ugur Sahin and Professor Ozlem Tureci,
As a retired Turkish academic, I wish to express my feelings of joy and pride in your current achievements in developing the mRNA vaccine against the Covid-19 infection. Seeing your faces and reading about your dedication to science is certainly a great moment of pride for every Turkish person and scientists around the world.
This major breakthrough in the fight against the infection has brought hope and comfort to the scientific community and worldwide. We have seen your faces on the front pages of the newspapers from the Times here in London to the New York Times in the US which indicates the utmost significance of your achievements.
You have both talked about your dedication to science and how this has been your main life journey in your interviews which is admirable and highly applauded by all.
I am sure that you would be aware of the recent changes in Turkey, threats to secular and science/knowledge based system and the increasing level of attack on Ataturk and his modernising reforms. As we all know that one of Ataturk’s main legacies is his staunch belief in the importance of science in his vision for the Turkish Republic and that his request for his nation to follow science instead of dogma. He said
” I am not leaving a spiritual legacy of dogmas, unchangeable petrified directives. My spiritual legacy is science and reason. People who will follow us will realize that upon challenging and deeply entrenched obstacles, even though we may not have fully achieved all our goals, we never made a concession and always took science and reason as our guide. Time is passing by so quickly; nations’, societies’, and people’s perception on even welfare and misery changes. In this world, claiming to bring never changing judgment means denying progression of reason and science. What I wanted to do and what I tried to achieve for the Turkish nation is quite evident. If those people who wish to follow me after I am gone take the reason and science as their guides they will be my true spiritual heirs.“
You, with your dedication and scientific work are wonderful examples and role models for every Turkish child and for future scientists around the world. It would be very fitting to see you under a picture of Ataturk, acknowledging his legacy.
I would like to hope that you would consider and perhaps follow the steps of the 2015 Nobel Prize winning biochemist Professor Dr Aziz Sancar. He has dedicated his Nobel Prize to Ataturk and said that its place is in Ankara in Anitkabir (his moseleum).
I wish you both much success in your future research and development work and thank you with all my heart for your contribution to science and bringing hope to us all.
Betula Nelson
Retired Social Scientist
Member of Ataturk Society UK
TÜRKÇE
13 Kasım 2020
Değerli Prof. Özlem Türeci ve Prof. Uygur Şahin,
Emekli bir Türk akademisyen olarak, Covid-19 Enfeksiyonuna karşı geliştirdiğiniz mRNA aşısındaki yeni başarılarınızdan dolayı duyduğum mutluluk ve gururu ifade etmek icin size yaziyorum. Medyada yüzlerinizi görmek ve bilime olan bağlılığınızı okumak her Türk vatandaşı ve bütün dünyadaki bilim insanlari için büyük bir gurur kaynağı oldu. Bu enfeksiyonla savaşmak için yapılan en büyük hamle bilimsel topluluğa ve tüm dünya milletlerine ümit ve rahatlama getirdi. Başarılarınızın son derece önem taşıdığını gösteren Londra’daki Times gazetesinden ABD’deki New York Tımes’e kadar birçok gazetenin başsayfalarında sizleri gördük. Herkez tarafından pek çok takdir toplayan röportajlarınızda ikinizin de bilime bağlılığınızı ve sizin için bunun bir anayaşam yolculuğu olduğunu ifade ettiniz.
Son dönemlerde Türkiye’de yer alan değişikliklerin farkında olduğunuzdan eminim, seküler ve bilim/bilgi sisteminin tehlikede olduğunun, Atatürk ve onun modernleşme reformlarına yönelik saldırıların giderek arttığının bilincindesinizdir. Hepimizin bildiği gibi Atatürk’ün temel miraslarından biri, Türkiye Cumhuriyetinin geleceği için bilime olan sarsılmaz inancıdır ve halkına en büyük vasiyetlerinden biri de dogma yerine bilime inanmalarını istemesidir. Atatürk’ün sözleri şöyledir :
“Ben, manevi miras olarak hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım ilim ve akıldır. Bizden sonra gelenler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında, belki gayelerimize tamamen ulasamadığımızı fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve ilmi rehber edindiğimizi anlayacaklardır. Zaman öyle çabuk geçiyor ki ; ulusların, toplumların ve insanların refah ve sefalet konusundaki algıları bile değişiyor. Bu dünyada, hiç değişmeyen yargıların getirildiğinin iddia edilmesi, aklın ve bilimin ilerlemesini reddetmek demektir. Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım apaçık ortadadır. Ben gittikten sonra beni takip etmek isteyenler, akıl ve bilimi rehber alırlarsa gerçek manevi mirasçılarım olacaklardır”.
Sizler ve bilimsel çalışmalarınıza kendinizi adayışınız her Türk çocuğu ve gelecekte dünyadaki tüm bilim insanları için mükemmel bir örnek ve rol model olacaktır. Atatürk’ün resmi altında sizleri görmek bu vasiyet kapsamına çok yakışacak ve bizleri mutlu edecektir.
En cok umit ettigim sey sizinde 2015, Nobel Kimya ödülünü kazanan biyokimya profesörü Dr. Aziz Sancar gibi düşünüp aynı yolu secmeniz olacakdir. Kendisi ödülünü Atatürk’e adadı ve bu ödülün yeri Ankara’da Anıtkabir’dir dedi.
Gelecekte araştırma ve çalışmlarınızda büyük başarılar diler, bilime olan katkılarınız ve hepimize verdiğiniz umuttan dolayı ikinize de bütün kalbimle teşekkür ederim.
Betul Nelson
Emekli Sosyal Bilimci
Atatürk Dusunce Dernegi üyesi
Londra
GERMAN
13 November 2020
Sehr geehrter Professor Ugur Sahin,
Sehr geehrte Professorin Özlem Türeci;
als pensionierter türkischer Akademiker möchte ich meine Freude und meinen Stolz über Ihre derzeitigen Erfolge bei der Entwicklung des mRNA-Impfstoffs gegen die Covid-19-Infektion zum Ausdruck bringen. Ihre Gesichter zu sehen und über Ihr Engagement für die Wissenschaft zu lesen, ist sicherlich ein großer Moment des Stolzes für jeden Türken und Wissenschaftler auf der ganzen Welt. Dieser große Durchbruch im Kampf gegen die Infektion hat der wissenschaftlichen Gemeinschaft und weltweit Hoffnung und Trost gebracht. Wir haben Ihre Gesichter auf den Titelseiten der Zeitungen von der Times hier in London bis zur New York Times in den USA gesehen, was auf die äußerste Bedeutung Ihrer Leistungen hinweist. Sie haben beide in Ihren Interviews über Ihr Engagement für die Wissenschaft gesprochen und darüber, wie dies Ihre wichtigste Lebensreise war, die von allen bewundernswert und hoch gelobt wird.
Ich bin sicher, dass Sie sich der jüngsten Veränderungen in der Türkei, der Bedrohung der Säkularität und der Wissenschaft bewusst sein werden / wissensbasiertes System und zunehmende Angriffe auf Atatürk und seine Modernisierungsreformen. Wie wir alle wissen, ist eines der wichtigsten Vermächtnisse von Atatürk sein fester Glaube an die Bedeutung der Wissenschaft in seiner Vision für die türkische Republik und seine Bitte an seine Nation, der Wissenschaft statt dem Dogma zu folgen.
Atatürk sagte:
“Ich hinterlasse kein spirituelles Erbe von Dogmen, unveränderlichen versteinerten Richtlinien. Mein spirituelles Erbe ist Wissenschaft und Vernunft. Menschen, die uns folgen werden, werden erkennen, dass wir bei herausfordernden und tief verwurzelten Hindernissen möglicherweise nicht alle unsere Ziele vollständig erreicht haben. Wir haben nie ein Zugeständnis gemacht und uns immer an Wissenschaft und Vernunft orientiert. Die Zeit vergeht so schnell, die Wahrnehmung von Nationen, Gesellschaften und Menschen in Bezug auf Wohlfahrt und Elend ändert sich. In dieser Welt bedeutet der Anspruch, niemals ein sich änderndes Urteil zu bringen, zu leugnen Fortschritt von Vernunft und Wissenschaft. Was ich tun wollte und was ich für die türkische Nation erreichen wollte, ist ganz offensichtlich. Wenn diejenigen, die mir nach meinem Tod folgen wollen, die Vernunft und die Wissenschaft als ihre Führer nehmen, werden sie meine Wahrheit seines geistigen Erben“.
Sie sind mit Ihrem Engagement und Ihrer wissenschaftlichen Arbeit wunderbare Beispiele und Vorbilder für jedes türkische Kind und für zukünftige Wissenschaftler auf der ganzen Welt. Es wäre sehr passend, Sie unter einem Bild von Atatürk zu sehen, der sein Erbe anerkennt. Ich hoffe, dass Sie die Schritte des mit dem Nobelpreis 2015 ausgezeichneten Biochemikers Professor Dr. Aziz Sancar in Betracht ziehen und vielleicht befolgen. Er hat Atatürk seinen Nobelpreis gewidmet und sagte, dass sein Platz in Ankara in Anitkabir (seinem Moseleum) ist. Ich wünsche Ihnen beiden viel Erfolg bei Ihrer zukünftigen Forschungs- und Entwicklungsarbeit und danke Ihnen von ganzem Herzen für Ihren Beitrag zur Wissenschaft und zum Bringen Ich hoffe uns allen.
Betula Nelson
Retired Social Scientist Member of Ataturk Society UK
London
#Ugur Sahin #OzlemTureci #vaccine #aşı #Science #Bilim #Covid19 #coronavirus